Bu yazı ile birlikte detaylarda boğulmadan, olabildiğince sade ve önemli başlıkları içeren bir yazı dizisi başlatıyoruz. “Yapay Zeka” temalı ve planıma göre 3 yazılık bir seri olacak. Gelin ilk konumuz olan yapay zeka neymiş ne değilmiş bir göz atalım. Keyifli okumalar dilerim.
Yapay Zeka (Artificial Intelligence — AI), ne kadar çok duymaya başladık bugünlerde bu terimi. Ekonomiden üretime, sanattan tasarıma, genetikten günlük yaşama kadar birçok alana dokundu ve dokunmaya da devam ediyor. Adına yapay zeka diyoruz bu kavramın. Peki neden zeka ve neden yapay?
Önce zeka ile başlayalım. Alfred Binet’e göre, iyi akıl yürütme, iyi hüküm verme ve kendi kendini aşma kapasitesidir. Lewis Terman, zeka için soyut düşünme yeteneğidir ifadesini kullandı. Edward Lee Thorndike ise zekayı, birçok düşünsel yeteneğin karışımı olarak tanımladı ve zekayı, mekanik, sosyal ve soyut olarak üç başlığa ayırdı. David Wechsler da bireyin amaçlı davranma, mantıklı düşünme ve çevresiyle ilişkilerde etkili olma kapasitesinin tümü zekadır demiştir.
Genel bir tanım yapacak olursak; düşünme, anlama, öğrenme ve problem çözme gibi bilişsel yetenekleri ifade eden bir kavramdır zeka. Hayatta kalma ve uyum sağlama becerilerini de yine zeka kavramına dahil edebiliriz. Ayrıca zeka, doğuştan gelen ve sonradan kazanılan yeteneklerin birleşimidir. Her canlı türü ve bu canlı türlerinin içinde de yaşayan her tekil için zeka seviyesi farklıdır. Ama kaba tabirle doğadaki en zeki canlı türü insandır genellemesini yapabiliriz.
Yapay zeka (AI), makinelerin insanlar gibi karmaşık problemlere çözüm üretmesini sağlayan bir teknoloji desek çok da yanlış olmaz sanırım. İlk defa 1956 yılında John McCarthy tarafından ortaya atılan bir terimdir. Yapay zeka, bilgisayarların deneyimleyerek öğrenmesini , yeni girdilere uyum sağlamasını ve insan benzeri görevleri gerçekleştirmesini mümkün kılar. Dil işleme, görüntü işleme, ses tanıma, makine öğrenimi gibi alt alanlara ayrılır.
Temel olarak iki sınıfta inceleyebiliriz ancak henüz var olmasa da ben üçüncü sınıfı da ekleyerek yazacağım. Yapay dar zeka (ANI), yapay genel zeka (AGI) ve yapay süper zeka (ASI) olarak üçe ayrılır. Gelin hemen kısa kısa bunlar nedir inceleyelim.
Belirli bir göreve odaklı olan ve sadece o görevi yerine getirebilen bir yapay zeka türüdür. İnsan zekasının tamamını taklit etmeye çalışmaz, sadece belirli bir alan veya işlev için programlanır. Aslında burada yapay zeka yerine program bile kullanılabilir bence çünkü hizmet alanı dardır, yaratıcı olamaz ve kendi başına öğrenemez. Ama kendi başına öğrenemese bile programcısı tarafından öğrenme becerisi olduğu göz önüne alınırsa yapay dar zeka ifadesinin kullanımı daha güzel olacaktır. Günlük hayatta nerelerde karşılaşıyoruz peki bu arkadaşlarla ona da bakalım;
İnsanların sahip olduğu bilişsel yeteneklere eşit veya yakın bir seviyede olan yapay zeka türüdür. Şu an için insana eşit ifadesi pek doğru değil ancak teknolojideki bu gelişmeler ile çok uzak olmayan bir gelecekte çok da uzak olmayan bir galakside eşit ifadesini de kullanacağımızdan eminim. Buradaki yapay zeka, sadece belirli bir göreve değil, herhangi bir göreve uyum sağlayabilir ve öğrenebilir. Yani hizmet alanı geniştir, yaratıcıdır ve bu zeka türü kendi başına bir şeyler öğrenebilir durumdadır. Günlük hayatta henüz aktif kullanılan bir örneği yok ancak bilim kurgu filmleri veya romanları bize fikir veriyor bu konuda. Hayal gücü ürünü olan bu içeriklerin gerçekleştirilmeye çalışıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Örnek verilmesi gerekirse;
Burası şu an için sadece bir idea ama değinmekte fayda var. Yapay süper zeka, insanlarınkinden çok daha üstün bir bilişsel yeteneğe sahip olan ve kendinin farkında olan yapay zeka türüdür. Sadece herhangi bir göreve değil, her türlü göreve uyum sağlayabilir ve öğrenebilir. Hizmet alanı bizim algımızın da ötesinde çok geniştir ve kendi başına yeni şeyler öğrenebilir. Oldukça yaratıcıdır. Tabiki günümüzde bunun da bir örneği yok ancak yine filmlere konuk olan bazı yapay süper zeka örnekleri ile belki kafanızda bir şeyler canlandırabiliriz;
Tüm bu örnekler biraz yapay zekayı kötüler nitetikle sanırım ama biz işlerin bu kötü kurgusal tarafına odaklanmayacağız merak etmeyin. Bir sonraki yazıda yapay zekanın tarihsel gelişimini ele alacağız. Yapay zeka için yapılan çalışmalar ve yapay zekanın gerçekten de zekaya sahip olup olmama durumuna ilişkin yapılan testleri inceleyeceğiz. Umarım keyif almışsınızdır. Görüşmek üzere.
Bug ile ilgili hazırlamış olduğum içeriğe göz atmak istersen buradan ulaşabilirsin.
Patreon üzerinden destek olmak isterseniz, buradan destekte bulunabilirsiniz. Şimdiden desteğiniz için çok teşekkür ederim 😊